Araştırmalar çalışan annelerin çocuklarının yaşadıkları sorunların annenin çalışmasıyla değil, annenin kendi kaygısını gidermeye yönelik yaptığı hatalı davranışlarla ilgili olduğunu gösteriyor...Yine araştırmalara göre; çocuğun annesi dışında başka insanlarla da diyalog halinde olması, gelişimleri açısından hayli olumlu sayılıyor. Hatta bu iletişimin devamlı olması, çocuklarda güven hissini ve iletişim gücünü artırıyor...
Medical Park Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hüseyin Tatar'a göre; çalışan kadındaki 'suçluluk duygusu', henüz bir kız çocukken kafamıza kazınan 'kutsal anne' rolünden kaynaklanıyor.
Tüm dünyada çalışan annelerin ortak sorunu, evleri ile iş yerleri arasında tercih yapmak zorunda kalmaları. Anne ve işkadını kimlikleri arasında sıkışıp kalan kadınlar, işlerinde ve annelik görevlerinde birtakım sorunlar yaşıyor. Başlangıçta durumu idare edebileceğini düşünen kadın, daha sonra bu yoğun tempodan yorgun düşüp, aynı zamanda çocuktan ayrı kaldığı için suçluluk duygusuna kapılıyor. Peki, bu aşamada kadınlar ne yapmalı?
Medical Park Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Tatar; çalışma ve ev hayatının getirdiği sorunları aşmaları için annelere şu tavsiyelerde bulunuyor:
SUÇLU 'KUTSAL ANNE'
Çalışan anneler çocuklarıyla geçirdikleri zamanı yetersiz buldukları için bir süre sonra kendilerini suçlu hissetmeye başlıyorlar. Suçluluk duygusunu yaratan en önemli neden; kadın kimliğini taşımaya başladığı günden beri anneliğin 'kutsal' bir görev olduğunu öğrenen kızların, bu rolü aksattıklarını ve yerine getiremediklerini düşünmeleridir. Anneler bu suçluluk duygusuyla ister istemez birtakım yanlışlar yaparlar.
Bu yanlışların başlıcaları ise;
Çocuğunun her istediğinin yapılması,
Anne eve geldikten sonra tüm zamanının çocuğuyla geçirmeye çalışması,
Annenin suçluluğunu telafi etmek için sürekli çocuğuna bir şeyler alması olarak sıralanabilir.
Aslında çalışan annelerin kendilerini suçlu hissetmelerine hiç gerek yok! Çünkü araştırmalar; çalışan annelerin çocuklarının yaşadıkları sorunların annenin çalışmasıyla ilgili değil de, annenin kendi kaygısını gidermeye yönelik yaptıkları hatalı davranışlarla ilgili olduğunu göstermiştir.
ÇALIŞAN ANNELERE ÖNERİLER
- Ofisteyken işe, çocuğunuzlayken de sadece ona yoğunlaşın.
- Ev işleri ve çocuk bakımını eşinizle eşit olarak paylaşın.
- Mümkünse ev işinde de yardımcı olabilecek bir bakıcı tutun.
- Çok iyi organize olun. Çocuğun çantası, kıyafetleri gibi detayları geceden hazırlamaya çalışın.
- Eviniz işyerine yakın olsun. Böylece yolda geçireceğiniz zamanı çocuğunuza verebilirsiniz.
- Çalıştığınız için çocuğunuza karşı kendinizi suçlu hissetmeyin.
- Çocuğunuzla vakit geçirmek için rutin davranışlara başvurun. Yatakta TV seyrederek ya da okuldan çocuğunuzu kendiniz alarak onunla daha bol vakit geçirebilirsiniz.
- İş hızınızı kontrol altında tutun. Bazen aileniz için tempo düşürmek çok kötü olmayabilir.
- Kendinizi çocuğunuzun okuluna adayamıyorsanız; ilginizi arada bir de olsa sınıf etkinliklerine katılarak gösterin.
- Çocuğunuzla olabildiğince çok oyun oynayın.
- Hafta sonu birkaç saatinizi sadece çocuğunuzla geçirmeniz aranızdaki ilişkinin kuvvetlenmesini sağlar.
- Resim yapın. Çocukların en çok sevdiği şey boyama yapmaktır. Bu kez kıyafetlerinizin ya da yüzünüzün boyanmasına aldırmadan birlikte suluboya resim yapabilirsiniz.
- Tiyatro ya da sinemaya gidin.
- Arkadaşlarıyla ya da yaşları birbirine yakın arkadaşlarınızın çocukları ile küçük programlar düzenleyin. Yemek, sinema ya da tiyatrodan oluşan bu programın içine müzeleri de ekleyebilirsiniz. Hem bu şekilde çocuğunuzun da sosyalleşmesini sağlamış olursunuz.
- Yıldızları izleyin. Bu küçük eğlence çocuğunuzun merak ve keşfetme duygusunu güçlendirecektir.
- Yemek yapın. Çocuklar hamur yoğurmaya bayılırlar! Kolay tariflerden başlayarak birlikte kurabiye veya mini pizza hazırlayabilirsiniz.
- Biyonik kadın değilsiniz, her şey mükemmel olamaz!
- "Çalışan anne olmak yetersiz anne olmakla aynı şey değildir, yeter ki çocuklarına kaliteli zaman ayrılabilsin" cümlelerini hiç aklınızdan çıkarmayın.
- Önceliklerinizi belirleyin ve yapacaklarınızı öncelik sırasına göre dizin. Eve gittiğinizde çocuğunuzla mı zaman geçireceksiniz, kendinizle ilgili yapmanız gereken bir şeyler mi var? Elbette ki, öncelikleriniz günden güne değişiklik gösterebilir. Esnek olup yapacaklarınızı sıralarken, zamanın sınırsız, sizin de 'biyonik kadın' olduğunuz şeklinde bir yanılgıya düşmemeye gayret edin.
- Tüm zaman değil, kaliteli zaman!
- Her şeyin, her yaptığınızın mükemmel olması gerekmiyor. Bir şeyi mükemmel yapmak pek çok irili ufaklı, haz verebilecek veya gerekli şeyi ihmal etmek anlamına gelebilir.
- Çocuğunuzla geçireceğiniz zamanı onunla birlikte programlayın ve bu programa olabildiğince sadık kalmaya çalışın.
- İyi ve yeterli anne olmanın tüm zamanının çocukla geçirmek olduğu şeklindeki yanlış inancınızdan vazgeçin.
- Annelik konusunda iyi niyetli ve yeterli olduğunuza inanın.
- Çocuğunuzu mutlu etmek için elinizden gelen her şeyi yapsanız bile bazen çocuğunuz mutlu olmayabilir. Bu durum onun gereksinimlerini karşılayamadığınız anlamına gelmez. Elinizden geleni yaptığınıza ilişkin duygu ve düşüncelerinizi çocuğunuzla paylaşın ve mutlu olmanın artık büyük ölçüde kendisine bağlı olduğunu söyleyin.
-ALINTIDIR-
‘’ Şuna kani olmak lazımdır ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.’’
M. Kemal ATATÜRK
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN..