2009 Martında Journal of Personality and social Psychology'de yayınlanan bir araştırmaya katılan çiftlerin yüzde doksanı bebek sahibi olduktan sonra eşleriyle ilişkilerinin kötüleştiğini belirtmiş. Araştırmaya katılan 200 çifti yaklaşık sekiz sene boyunca izleyen araştırmacılar çiftler arasındaki eleştiri, kabuğuna çekilme, ve iletişim eksikliği gibi sorunların giderek arttığını ortaya çıkarmışlar. Dahası, çiftler evliliklerinin yürüyeceğine dair olan inançlarını yitirmeye başlamış, ve evlilikleriyle ilgili genel olarak aldıkları tatminde bir düşüş yaşandığını belirtmiş.
Araştırmayı yapanlardan Texas A&M üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Brian Ross ile yapılan bu röportaja göre, bebeğin aralarına katılmalarından en çok olumsuz etkilenen çiftler bebek doğmadan önce en romantik ilişkiye sahip olanlarmış. Bunun sebebini “Birlikte kaliteli zaman harcayan çiftlerin doğumdan sonra kaybedecek daha çok şeyleri oluyor” şeklinde açıklıyormuş Dr. Ross.
Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra günlük rutinleriniz, sosyal hayatınız ve hatta eşinizle konuştuğunuz konular tamamen değişecek. Tüm büyük değişimlerde olduğu gibi, bebek sonrası hayatınıza uyum sağlamanız da belli bir zaman alacak. Eşinizle birlikte zaman geçirmek için yeni yollar geliştirirken aranızda bazı sürtüşmeler doğabilecektir.
Ortak aşkınız, bebeğiniz sizi birbirinize daha da yakınlaştıracak, ancak aynı zamanda da baş başa geçirebileceğiniz zamanların azalmasına, daha fazla önemli kararlar almanıza ve belki de parasal sorunlarla uğraşmanıza neden olacak.
Sizin bu yeni hayatı şekillendirme biçiminiz çocuklarınızı da etkileyecek. Çocuklar ilişki kurmayı ve sürdürmeyi ikinizin arasındaki ilişkiyi izleyerek ve kopyalayarak öğrenecekler. Bu nedenle birbirinize ihtiyaç duyduğunuzu, önem ve değer verdiğinizi hissettirmeniz hem size hem de çocuklarınıza önemli faydalar getirecektir.
İşte, aranızdaki ilişkiyi daha da güzelleştirmenize yardımcı olacak, başarılı ve mutlu ilişkilerin temelleri ve bazı öneriler:
1. Kendini Sevmek
Siz kendinizi sevmezseniz, başka birinin sizi sevebileceğine de inanmazsınız. Sağlıklı bir ilişki için öz saygı çok önemlidir. Tüm eksik ve zayıf yönlerinize rağmen kendinizi gerçekten seviyorsanız, kendinize güven duyarsınız. Ve kendinize güven duyduğunuzda da, yaşamak için eşinize ihtiyaç duyduğunuzdan değil, eşinizin hayatınıza kattığı mutluluktan dolayı onunla birlikte olmak istersiniz.
2. Eşini beğenmek ve bunu dile getirmek
Eşinize onu beğendiğinizi belirtmeniz de çok önemlidir. Yüreklendiren ve destekleyen samimi sözler aranızda güven ve saygı oluşmasını sağlayacaktır. Buna özel iltifatları da eklerseniz, eşinizin öz saygısının yükselmesine katkıda bulunmuş olursunuz.
3. Birlikte kaliteli zaman geçirmek
Hayatımızdakilerin önemini onlar için ayırmaya razı olduğumuz zaman süresine göre ölçebiliriz. Bir çift ilk tanıştığı zamanlarda içgüdüsel olarak bu ilişkiyi öncelikli bir konuma yerleştirir. Ancak zaman geçtikçe ve çalışma hayatı ve çocuklar nedeniyle meşguliyetler arttıkça birlikte zaman geçirmek de öncelikler listesinin altlarına doğru kayar.
Baş başa geçirdiğiniz zamanı en iyi şekilde değerlendirmek
Her hafta çocuklar olmadan, baş başa konuşabileceğiniz bir zaman belirleyin ve bu konuşmalarınızda ailenizle ilgili konulardan kaçınarak ilişkinize odaklanmaya gayret edin. Duygularınızı ifade edin. Olaylar hakkında olduğu kadar duygularınız hakkında da konuşun. Eşinizin sizin hislerinizi bildiğini varsaymayın. Birbirinize ne kadar değer verdiğinizi ifade etmeye devam edin. Birbiriniz hakkında yeni keşifler de bulunmak da güzel bir fikir olabilir. Bunun için eşinizin bilmediğiniz yönlerini, beğenilerini, geleceğe dair hayallerini sorarak paylaşımda bulunabilirsiniz.
4. İletişim kurmak
Sağlıklı bir ilişki için iyi bir iletişim şarttır. Kim olduğunuzu, ne istediğinizi ve neden bu şekilde davrandığınızı eşinize anlatmanın tek yolu budur. Konuşmak birbirimize özel dünyamıza girme izni vermektir. Daha iyi iletişim kurmak düşünce ve duygularınızı açıkça ve samimiyetle ifade etmeyi, eşinizi yargılamadan dinlemeyi öğrenmekle ilişkilidir.
Dinleme ve konuşma
İlk buluşmalarınızı ve nasıl konuşarak ve sırlarınızı paylaşarak saatler geçirdiğinizi hatırlayın. Sizi bu samimiyet bir araya getirmişti ve aranızdaki yakınlığın devam etmesi için şimdi de aynı samimiyete ihtiyacınız var. Birbirinize olan ilginizin devam etmesi ve duygusal bir hayatı paylaşmak bir çift olarak birbirinizden memnuniyet duymanız açısından çok önemlidir. Haftada bir kez birbirinizi sanki yeni tanışıyormuş gibi dinlemeyi deneyin. İlk tanışmanızda size çekici gelen tüm şeylere dikkat edin. İlişkinizi bu şekilde tazelemeniz aileniz için de çok önemli olacaktır, çünkü harcadığınız tüm çabalar anne-babalığınıza da yansıyacaktır
Nasıl iyi bir dinleyici olabilirsiniz?
İyi bir dinleyici olmak, sessizce dinlemek ve karşınızdakinin sözünü kesmemekten daha da fazlasını gerektirir. Kaldı ki bunu başarmak bile yeterince zordur! İyi bir dinleyici olmak için:
Dikkatinizi konuşan kişiye verin. Kesintiye uğramadan onları dinleyebileceğiniz zamanlarda konuşmaya gayret edin.
Sohbetin sözlü olmayan kısımlarına da dikkat edin. İnsanların konuşurken nasıl göründükleri de söylemek istedikleri şey açısından büyük önem taşır. Karşıdaki kişinin söyledikleriyle ilgilenmediğimizde başka taraflara bakma ve kıpırdanma eğilimimiz vardır. İlgili olduğumuzda ise konuşan kişiye bakarız ve daha sık gülümseriz. Söylenenleri kaş çatarak ya da başka tarafa doğru yürürken dinliyorsak, bu aslında duyduklarımıza gerçekten önem vermediğimizi gösterir.
Eşinizin söylediği şeyi tekrar ederek, onu doğru anladığınızdan emin olun. Örneğin "yani hayal kırıklığına mı uğradığını söylüyorsun?" ya da "kız kardeşinle görüşmek seni çok heyecanlandırmış" gibi. Bu hem yanlış anlamaları önler, hem de eşinizi dikkatle dinlemekte olduğunuzu gösterir.
5. İyi tartışmak
Tartışmaların bir ilişkinin normal bir parçası olarak görülmesi önemlidir. Her insan tektir ve dolayısıyla birbirimizden farklılıklarımızın olması doğaldır. İyi tartışan çiftler her zaman uzlaşamamaktan dolayı endişe etmek zorunda değildir. İyi bir tartışma duygularınızı paylaşmak ve her ikinizi de memnun eden bir karara vararak ilişkinizi güçlendirmek için bir fırsattır. İyi bir tartışma her ikinizin de ilişkinize duyduğunuz güveni artıran ve sizi birbirinize daha da yaklaştıran bir deneyim olabilir.
6. Her gün birbirine dokunmak
Dokunmak insanoğlunun hayati bir ihtiyacıdır. Araştırmalar hiç dokunulmayan hayvanların -ve insanların-uzun süre yaşamadığını ortaya koymuştur. Sevgiyle dokunulmak kan basıncını da düşürür ve beyinde doğal rahatlatıcı maddelerin salgılanmasına neden olur. Bu maddeler arasında insanlar arasında karşılıklı bağlanma açısından önem taşıyan oksitosin adlı kimyasal madde de vardır. Dokunmanın rahatlatma ve destekleme, koruma ve teşvik etme, gevşeme ve elbette uyarma gücü vardır. Her çiftin cinsel yaşamında durağan dönemler olur ama fiziksel muhabbet ihtiyacımız hiç azalmaz.
7. Değişimi kabul etmek
İnsanlar zaman içinde değişirler ve bu değişimler ilişkileri hayatta tutabilir. Hayat da değişir ve üstelik bu değişim her zaman bizim istediğimiz şekilde olmaz. Değişim gelişim ve yakınlaşma fırsatları sağlar, ancak aynı zamanda da acı verici olabilir. Değişim yeni bir düşünme tarzına ya da yeni bir hayata uyum sağlamayı gerektirebilir. Ayrıca tanıdığımız ve güvendiğimiz şeylerden vazgeçmeyi de gerektirebilir.
Başarılı bir ilişkide çiftler değişime uyum sağlamayı ve birlikte değişmeyi öğrenirler. Değişimi insan hayatının ayrılmaz bir parçası olarak kabul ederler ve birbirlerini daha iyi yönde değişim için desteklerler.
Bu yedi ilkeyi uygulamak kolay değildir, ancak bunları düzenli olarak ne kadar fazla uygularsanız, ilişkiniz de o kadar güçlü olacaktır.
Unutmayalım ki; mutlu çiftler, mutlu çocukların yetişmesini sağlarlar…
-ALINTIDIR-